Hadise Göre Namaz Kılmayan Çocuklar Dövülebilir mi?

"Çocuklarınızı yedi yaşında namaza alıştırın. On yaşına geldiklerinde (kılmıyorlarsa) onları dövün." (Tirmizî, Salât 183; Ebu Davud Salât 26)
Hadis-i şerifin günümüzde zayıf hatta uydurma olduğunu söyleyenler vardır. Tirmizî hadisin Hasen-Sahih olduğunu belirtir, Nevevî, Hulasatu’l-Ahkam’da Ebu Davud hadisinin de hasen olduğunu ifade eder.

Mümin ebeveynler çocukları dövme heveslisi değillerdir, olmamalılardır. Şu kesinkes bilinmelidir ki, anne babalar önce kendileri çocuklarına örnek olmalı, sadece “ben dedim, olmadı, o halde dövebilirim” mantığıyla olaya yaklaşmamalılardır. Namaz gibi ulvi bir hadisenin ruhlarda ve yüreklerde makes bulması adına mutlaka gerekli alt yapı hazırlanmalı ve bu manada ebeveynler ellerinden gelenleri yapmalılardır. Sadece sözlü olarak uyarılar yerine çoğu zaman bizzat örnek olma, idol kabul edilme, model insan hüviyetine sahip bireyler olma yoluna süluk edilmelidir.

Çocuk ister kız olsun ister erkek olsun alıştırmak için küçük yaştaki çocuklara namaz emredilir. Yedi yaşında emredildiği halde namaz kılmazlarsa üç vuruşu geçmemek şartı ile sopa ile değil de el ile hafifçe dövülür (Ebu Muhammed Muvaffakuddin Abdullah b. Ahmed İbn Kudame el-Muğni II. 48 Kahire t.y.).

Bu şekilde davranma sebebi çocuğun dini görevlerinde ihmalkârlık yapan bir kimse gibi yetişmesini engellemek içindir. Ayrıca burada adı geçen dövmek çocuğa işkence etmek değildir. Bundan maksat çocuğu terbiye etmek ve ibadetin önemini ona öğretmektir. (Ahmet Şerbani, Sorulu Cevaplı İslam Fıkhı, çev. Mustafa Özcan, Ahmet İyibildiren, Bekir Ağlamaz, cilt:1, sayfa: 102-133, Özgü yay. İstanbul 1998)

Namaz kılmayan çocuğun dövülebileceğine kail olan âlimler, bu eyleme geçebilmek için öncesindeki bütün yol ve yöntemlerin denenmiş ve netice alınmamış olması gerektiğinde ısrar ediyorlar. Yoksa çocuğu, ibadetin gerekliliği konusunda yeterince eğitip öğretmeden ilk iş olarak dayak cezasına başvurmayı hiçbir İslam âlimi öngörmemiştir.

Beyhakî ise dayakla ilgili hadislerin mensuh olduğunu onlarla hükmedilemeyeceğini, zira onların Hz. Ali (ra)'dan rivayet edilen sahih şu hadisle neshedildiğini belirtir: "Kalem/sorumluluk, üç kimseden kaldırılmıştır. Küçük buluğa erinceye kadar, uyuyan uyanıncaya kadar... Hasta / mecnun, kendisine gelinceye kadar..." (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/116)

İslâm âlimleri, dayaktan çok rıfkla muameleden yana görüş belirtmişlerdir. Sevgi-merhamet ve şefkatle çocuğa yaklaşması gerektiğini benimseyenler şu hadisi delil getirmişlerdir:

Yine bu konuya ışık tutacak bir örnek olay da Hz. Ömer'in ikazı ve tavrıdır ki son derece önemlidir. Uyuyan çocuğunu namaz kılması için uyandırmaya çalışan bir kadına tesadüf eden Hz. Ömer:

"Bırak onu! Akil baliğ oluncaya kadar o sorumlu değildir" (İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, I/382) diyerek kadını bundan vazgeçirmeye çalışması Hz. Ömer gibi tavizsiz bir şahsiyetin bu konuda Resûlullah'a muhalif düştüğü söylenemeyeceğine göre onun, Beyhakî'nin de işaret ettiği gibi söz konusu hadislerin neshedilmiş olduğu kanaatinde olduğunu gösterebilir.

____________________

Daha geniş bilgi için bakınız:

KAYNAK: sorularlaislamiyet.com/cocuk-terbiyesinde-siddet-azarlama-dayak-ve-cesitli-yasaklama-cezalari-uygulamak-caiz-midir

0 Yorum:

Yorum Gönder